Kaynaştırma Yok!

Eğitimde feda edilecek hiçbir fert yoktur. Mustafa Kemal Atatürk

Bu cümleyi çok yerde görmüşümdür ve bana hep motivasyon verir. Kızım okula başladığından beri biliyorum ki motivasyona çok  ihtiyacım var zira parkurum zor.

Okulun ilk günleri bütün veliler merakla ve heyecanla çocuğumuzun peşindeyiz, çocuklar sınıfa giriyor, biz de merakla dışarıda bekliyoruz. İlk gün,o karmaşada öğretmenine pek konuşamadığını ve ismini söylemediğini söylüyorum. Yüreğim pırpır, teneffüste ya çıkarsa kaybolursa, okuldan dışarı çıkarsa diye , çeşitli senaryolar  üretiyorum. Yardımcım ile beraber okulda bekliyoruz ilk günler ve bütün sene okulda bekleyen yardımcım ile birinci sınıfı bitiriyoruz.

Desteğe ihtiyacı olan bir öğrenci olarak kızım için kaynaştırma raporu alıyoruz. Kaynaştırma eğitimi , desteğe ihtiyacı olan çocukların, akranlarıyla beraber olarak ama seviyelerine göre eğitim almalarını sağlayan ve kulağa hoş gelen bir uygulama fakat gelin görün ki kaynaştırma öğrencisi dendi mi ve akan sular duruyor. 1.sınıfta 35 kişiyle beraber aynı sınıfta,  öğretmeninin desteğine, ilgisine ihtiyacı var ve ne yazık ki öğretmeni ona zaman ayıramıyor. Sorunlar başlıyor. Sınıfa girmek istemiyor, sıranın altına saklanıyor. Tam konuşamadığı için e istediğini anlatamıyor,  onun dilinden anlamayan ‘eğitimciler’ onu zorladıkça durum daha da dayanılmaz bir hal alıyor ve okula gitmek istemiyor.

  1. sınıfa geçtiğinde , sınıfı tekrar etsin diye düşünüyoruz, fakat ilkokulda o zaman sınıfta kalma yok. Mecburen 2. Sınıfa geçiyor, okuma yazması henüz olmadığı için daha az mevcutlu bir sınıfa verelim diyoruz. Başka okullar ile görüşüyorum, kaynaştırma öğrencisini almak istemiyorlar. Sonra İstanbul dışında daha iyi olabilir diyerek, Edremit’ e gidiyoruz ve oradaki özel bir okula kaydediyoruz.

Herşey başta çok güzel. Müdüre Hanım çok yardımcı, öğretmeni birebir ilgilenir diyor, bazı derslerde alır  okuma yazma çalıştırır diyor, diyor da diyor. Ortam çok güzel, Akçay ‘da  Kaz Dağlarının güzel havasında, zeytinlikler arasında okuyacak. Sınıfında 11 öğrenci var, okulda ise toplam 80 öğrenci! Neredeyse öğrenci başına 2 öğretmen düşüyor! Kaydımızı alıp okula başlıyoruz. Burası benim için öğrencilik yıllarında yaz tatilimin   geçtiği yerler, istiyorum ki kızım da buralarda rahatça  büyüsün,gelişsin. Güzel dileklerle ve hayallerle başlayan günler, okuldan gelen telefonlarla bozulmaya başlıyor. Ben okulun kapısında nöbet tutmaya başlıyorum. Sürekli oradayım, bir sorun olursa yetişeyim diye, uzaklaşamıyorum. İçim hiç rahat değil, beni huzursuz eden bir şeyler var.

Bir süre sonra, özel okul, ticari tarafını göstermeye başlıyor. Veli şikayetleri ile bizi adeta bezdirmeye çalışıyorlar, kızımın artan hırçın davranışlarından okulda ona iyi davranılmadığını hissediyorum, ve  o okuldan alıyorum ve toparlanarak eski okuluna ,İstanbul’a  geri dönüyoruz.

Eski okulunda arkadaşlarının onu sevgiyle ve sevinçle karşılaması beni çok mutlu ediyor. Yine kalabalık bir sınıf ama bu sene tecrübelendik ve onun ihtiyaçlarına göre bir ders programı yapıyoruz. Akranlarıyla olmak ona çok iyi geliyor, kendini daha çok ifade ediyor, oyunlara katılmaya çalışıyor ve okul hayatına bir şekilde karışıyor ve okulunu seviyor.

Kısaca anlattığım bu süreçte, kaynaştırma öğrencisi, okul tarafından, öğretmen tarafından ne yazık ki kolayca kabullenilmiyor. Mevzuata göre ister özel ister devlet okulu olsun , kaynaştırma öğrencisini reddetme hakkı yok. Fakat çeşitli gerekçelerle okullara kaynaştırma öğrecileri kabul edilmiyor.

Çocuklarımızın eğitim hakkını kimse ellerinden alamaz,bu yolda mücadele etmek zorundayız.Bu   mücadelede, farklı olan bireyin ,yaşamda ve  eğitimde farklı bir şekilde düşünülmesini gerektirdiğini anlamak gerekiyor. Okullarda açılan destek odaları ile birebir çalışma imkanı yaratarak,bazı derslerde sınıfı ile beraber  olarak  onların gelişmesine yardımcı olmak zorundayız. Farklılığı ne olursa olsun, her birey toplum içinde dolu dolu  yaşamayı, ve var olmayı hak ediyor.

Not:Kullandığım görsel, kızımın istenmediği okulda, tek başına bahçede dolaşırken çekilmiştir. Tarih Kasım 2014, Yer Amerikan Kültür Koleji , Akçay , Edremit.

Bu yazı 11 Aralık 2015 tarihinde Alternatifanne.com sitesinde de yayınlanmıştır.

 

4 hakkında “Kaynaştırma Yok!” görüş

  1. Farkların rengimiz olduğunu anlayana kadar sevgiyle :-))

  2. Yasalar ile ilerlemeye çalışmak yeterli değil işte ?
    Önce sözde değil özde insan olmayı öğrenmek ve ebeveyn olarak çocuklarımıza da öğretmemiz gerekiyor. Gerçi çocuk çocuğa bir sorun olmuyor sözde yetişkinler sorun yaratıyor.
    Bu maratonda aldığınız başarılı yol için sizi takdir ediyor, azminizin ve başarınızın devamını diliyorum. Bir çok kişiye örnek olduğunuzu asla unutmayın. Pes etmek yok. Edilemez zaten ?

    1. Emel Hanım yorumlarınız için çok teşekkürler:)) Ümit ederim ki okuyan herkese faydalı olur:)) Sevgilerimle

Yorumlar kapalı.